Sıvı Solucan Gübresinde Isıl İşlem Sorunu

Organik materyal solucan bağırsak sisteminden geçerken hızlı bir hümifikasyon, detoksifikasyon ve sanitizasyon sürecinden geçmektedir.

Ürker ve Dellal (2017) üreticilere yönelik yaptıkları anket çalışmasında, solucan gübre üreticileri ısıl işlem yönteminin teknoloji maliyeti doğurduğu, ayrıca üründe verim kaybına sebep olacak mikrobiyal ortamın zayıflamasına yol açtığı ve ürünlerini tescil ettirmemelerinin temel nedeninin bu uygulama olduğunu belirtmişlerdir.

Son ürün olan solucan gübresi sistem içerisinde yararlı mikroorganizmalarca ve salgıladıkları enzimlerle hızlıca hümifiye olmakta, organik madde dönüşmekte ve organik bileşiklerce, yararlı bitki besin elementlerince ve bitki gelişim düzenleyicilerle zenginleşmektedir.

Solucan dışkısını bağırsağında bulunan polisakkaritlerle paketlemekte ve dışkılamaktadır. Bununla birlikte solucan bağırsağında yaşamakta olan antagonisitik etkiye sahip mikrooganizmaların salgıları ile bitki hasatlıklarını baskılayıcı maddeler ile bitki patojenlerinin gelişmesi ve bitkiye enfekte olmasını engellemektedir.

Solucan bünyesinde bulunan bazı mikroorganizma grupları ise diğer patojenler ile (insan/hayvan patojenleri) beslenmekte ve bu çok hızlı sanitizasyon sürecinde son ürün bir sanitizasyon işleminden geçmiş olarak patojenlerden arınmaktadır.

Bu durum ahır gübrelerinin patojen yükünün termofilik kompostlama ile yüksek sıcaklık koşullarında bertaraf edilmesine karşılık vermikompostlamanın mezofilik sürecinde hem patojen mikroorganizmalar yok olmakta hem de mikrobiyal faaliyet, enzimler ve proteinler termofilik sıcaklıklarda bozulmaktan korunmaktadır.

Solucan bağırsağında sanitizasyon sürecinden geçmiş materyalin tekrar ısıl işleme tabi olması gereksizdir ve ürünü değer katan enzimler, hormonlar ve proteinler için yıkıcıdır.

Ancak üreticiler sanitizasyonun korunmasına ve dışardan (alet, teçhizat vb. ile) kontaminasyonlara karşı dikkatli olmalıdır.

Vermikomposttaki bakteri topluluklarının moleküler ve kültürel analizlerinde;

Ochrobactrum sp., Massilia sp., Leifsonia sp. ve Aeromonadaceae, Comamonadaceae, Enterobacteriaceae, Flavobacteriaceae, Moraxellaceae, Pseudomonadaceae, Sphingobacteriaceae, Actinobacteria ve Microbacteriaceae familyalarına ait bakterilerin solucan sindirim kanalında ortaya çıktığı/oluştuğu gözlenmiştir.

Bacillus benzoevorans, B. cereus, B. licheniformis, B. megaterium, B.pumilus, B. subtilis, B. macroides; Cellulosimicrobium cellulans, Microbacterium spp., M. oxydans adı verilen Aktinobakterler;

Pseudomonas spp., P.libaniensis gibi α-Proteobakteri, β-Proteobakteri, γProteobakteriler,

Genotipi gruplandırılmamış Sphingomonadaceae (Alphaproteobacteria) ve Alcaligenes spp. (Betaproteobacteria)

Geotrichum spp. ve Williopsis californica olarak adlandırılan mayaların varlığı vermikompostta gözlenmiştir.

Proteobacteria (Mor bakteriler)

Mor bakteriler, bilinen tüm bakteriler arasında en geniş gruptur. Bütün mor bakteriler gram-negatiftir, metabolik olarak son derece çeşitlilik gösterirler. Ayrıca tıbbi, endüstriyel ve tarımsal açıdan önemli olan gram-negatif bakterilerin çoğunluğunu oluştururlar. Mor bakteriler alfa, beta, gama, delta ve epsilon olarak beşe ayrılırlar.

Mor bakterilere ait ana gruplar şunlardır:

  • 1. Mor fototrofik Bakteriler
  • 2. Nitrifikasyon Bakterileri
  • 3. Kükürt ve Demir Oksitleyen Bakteriler
  • 4. Hidrojen Oksitleyen Bakteriler
  • 5. Metanotroflar ve Metilotroflar
  • 6. Pseudomona’lar ve Pseudomonad’lar
  • 7. Asetik Asit Bakterileri
  • 8. Nitrojen Bağlayıcı Serbest Bakteriler
  • 9. Neisseria, Chromobacterium ve akrabaları
  • 10. Enterik Bakteriler
  • 11. Vibrio ve Photobacterium
  • 12. Rickettsia’lar
  • 13. Spirilla
  • 14. Sphaerotilus ve Leptothrix (Kınlı Bakteriler)
  • 15. Tomurcuklanan Bakteriler ve Prosthecae
  • 16. Kayan Myxobacterler
  • 17. Sülfat ve Kükürt İndirgeyen Proteobakterler